3 Kasım 2007 Cumartesi

Arktika'nın kalınlığı tam ölçülecek

Arktika'nın kalınlığı tam ölçülecek

İngiliz kaşif Pen Hadow, Kuzey Kutbu'ndaki buzul tabakasının kalınlığını tam olarak ölçmek amacıyla Şubat'ta bölgeye sefer düzenliyor.

Kanada'dan 2003 yılında yola çıkarak Kuzey Kutbu'na tek başına ve hiç yardım almadan ulaşan ilk insan unvanına sahip Hadow'un girişimiyle düzenlenecek bilimsel seferde, modern uyduların erişim sahasının dışında kalan ve ulaşılması zor olan bir bölgede kar ve buzul tabakalarının kalınlığı belirlenmeye çalışılacak.

Hadow ve arkadaşlarının yürüteceği çalışma programına 'Vanco Arctic Survey' adı verilecek.

Araştırma ekibi, Şubat ortasında Alaska'daki Barrow Burnu'ndan kızakla yola çıkacak.

Yaklaşık 2000-2200 kilometre yol yapacak olan ekip, 120 gün sonra Haziran ortasında kutup dairesine ulaşacak. Ekip, yer yer eksi 50 dereceyi bulan soğukta 85 kiloluk bilimsel gereçve haberleşme araçlarıyla günde yaklaşık 18 kilometre ilerleyecek.

Ekibe iki haftada bir yiyecek ikmali yapılacak. Seyahat programında, sıfırın altındaki sularda 100 saate yakın yüzmek de var.

Ekip, radar kullanarak toprağın haritasını çıkaracak, 20 kilometrede bir de buz tabakasından 'karotaj' yöntemiyle alacağı numunelerin yoğunluğunu tespit edecek. Arktika yüzeyinin her yıl yüzde 8 kadarı eriyor.

Bu da 20'nci yüzyılda okyanusların 10 - 20 santimetre yükselmesine yol açtı.

Küresel ısınma yüzünden kutupların erimesinin ne kadar süreceği tartışma konusu. Bilimsel senaryolar 16 ile 100 yıl arasında değişiyor.

22 Ekim 2007 Pazartesi

Sibirya kaplanları tehdit altında

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yeryüzündeki hayvan türleri üzerindeki tehdidi giderek artıyor. Çevrebilimciler şimdi de Sibirya kaplanlarının nesillerinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor. Sebep ise yine insan...

Rusya'nın doğusunda yaklaşık 500 Sibirya kaplanı yaşıyor ama sayıları her geçen gün azalıyor.

Alınan koruma önlemleriyse yeterli değil. Bir Sibirya kaplanı yaşamak için 800 kilometrekarelik ormanlık alana ihtiyaç duyuyor. Ama doğal ortamları hızla yok oluyor.

Bir kaplan barınağı sahibi ise getirilen anne ve babasını kaybetmiş yavru kaplan sayısının arttığını söylüyor.

Giderek ısınan ve onbinlerce yıllık buzulun eridiği Sibirya'nın ormanlarının derinliklerine doğru ilerliyoruz.

Yetkililer her yıl ortalama 40 kaplanın öldürüldüğünü söylüyor. Geniş bölgeyi kaçak avlanmaya karşı sadece 70-80 kişi koruyor. Ama koruma, kaçak avlanmayı durdurmaya yetmiyor.

Stanislav Fadeev, "Kaçak avlanmayı durdurmaya çalışıyoruz ama mevcut yasalar ve imkanlarla olmuyor. Şüpheli birisini yakalarsak aracını aramamız için görgü tanığımızın olması gerekiyor. Bu koca ormanda nasıl görgü tanığı bulabilirsiniz ki, mümkün değil..." dedi.

Daha önce ise başarılı operasyonları yapılmış.

Rus polisinin gizli kamera kullanarak yaptığı bu operasyonla kaplan ve leopar postlarını satan bir şebeke çökertilmiş.

Ancak yetkilere göre kaçak avlananlar çoğu kez bu işten sıyrılabiliyor.

20 Eylül 2007 Perşembe

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması ' nda arka sıralardayız hadi bakalım yarışmanın bitmesine 3 ay var :)

Sibirya'da donmuş toprak çözüldü


Küresel ısınma Sibirya'da, toprak yüzeyinde onbinlerce yıldır varolan buzların erimesine yol açtı. Yüzeydeki toprak çözülen buzlara karışıp akıyor, bitki örtüsü de toprakla birlikte yok oluyor. Uzmanlar, buzun altında onbinlerce yıldır hareketsiz kalan mikropların canlanması tehdidine de dikkat çekti.

Sibirya'da eriyen ve kontrolsüzce yayılan toprak, yolları kullanılamaz hale getirdi.

Araştırmacı Sergei Zimov, "10 yıl önce burası anayol olarak kullanılıyordu. Her gün buradan onlarca yük kamyonu geçerdi. Şimdi eriyen buzlar ve yayılan çamurla birlikte yol kaybolmuş durumda. Sonunda bütün yollarımız bu hale gelecek" dedi.

İklime uyum sağlayan 'tayga' denilen bitki örtüsü de çamur olup akan toprakla birlikte yok oluyor.

Uzmanlar, tehlikenin yüzeyde meydana gelen değişikliklerle sınırlı kalmayacağı ve sadece bu bölgeyi etkilemeyeceğinden endişeli.

Toprak, içinde tarih öncesi dönemin mikroplarını, bitki ve hayvan fosillerini de hapsetmiş durumda. Dolayısıyla, ısınmanın, donmuş durumda olan mikropların canlanmasına neden olmasından da korkuluyor.

Bilimadamlarına göre, mikroplar erime ve ısınma sonucu canlanarak atmosfere karbon gazı salınımında etkin rol oynayacak.

İnsanoğlu bir yılda atmosfere 7 milyar ton karbon gazı yayıyor. Bilimadamlarının tahmini Sibirya'daki erimenin toplam 500 milyar ton karbon gazının daha atmosfere karışmasına neden olabileceği yönünde...

17 Eylül 2007 Pazartesi

Dünya umurunda




Dünya umurunda


Sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de hayranlarının gönlünde taht kuran Sezen Aksu, kendi internet sitesinde küresel ısınmaya dikkat çekti. Ünlü sanatçı, sitesinde "Kuruyoruz, farkında mısınız?" diye bir yazı yazdı. Bu yazıda küresel ısınma hakkındaki duygularını kelimelere döken Minik Serçe, "Sudan ucuz yaşamların tehlikesiyle karşı karşıya kaldık" diyerek, herkesi önlem alma konusunda bilinçlenmeye davet etti.

14 Eylül 2007 Cuma

Eti az tüketin, ısınma yavaşlasın!


Gelişmiş ülkelerde et tüketiminin sınırlandırılması küresel ısınmayı yavaşlatabilir.

İngiliz The Lancet dergisinde yayımlanan araştırma, dünya nüfusunun 2050'ye kadar yüzde 40 artması ve hayvanların neden olduğu sera gazı emisyonunun azalmaması göz önüne alındığında, günlük kırmızı et tüketiminin 90 grama düşürülmesinin küresel ısınmayla mücadeleye katkıda bulunacağını gösterdi.

Canberra Üniversitesi Ulusal Epidemioloji ve Halk Sağlığı Merkezi'nden Anthony McMichael başkanlığındaki araştırmacılar, metan gazı üreten dana, koyun ve keçilerin etlerinin tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini vurguladı.

Dünyadaki sera gazı salımının yüzde 22'sinin tarımdan kaynaklandığını söyleyen araştırmacılar, bu oranın sanayi sektöründen gelen sera gazı emisyonu oranıyla neredeyse aynı, ulaşım sektöründen geleninkindense yüksek olduğunu bildirdi.

Çiftlik hayvanlarının özellikle nakliyesi ve beslenmesinin, tarımdan gelen sera gazı emisyonunun (çoğu metan gaz şeklinde) yaklaşık yüzde 80'inin nedeni olduğunu belirten araştırmacılar, zengin ülkelerde et tüketiminin belli oranda azaltılmasının kalp-damar hastalıklarına, obeziteye, kolorektal kanser ya da başka kanser türlerine yakalanma riskini azaltacağından sağlık açısından da yararlı olduğunu söyledi.

Dünya genelinde bir kişi günde ortalama 100 gram et tüketiyor. Tüketim miktarı gelişmiş ülkelerde 200-250 gram, fakir ülkelerdeyse 20-25 gram.

Japon bilimadamlarının yaptığı, Temmuz 2007'de yayımlanan bir araştırma da bir kilogram sığır eti tüketiminin 36.4 kilogram karbondioksidin neden olduğu ısınmaya eşdeğer sera gazı salımına yol açtığını, yani bir kilogram et yemenin üç saat araba kullanıp bu arada evdeki bütün ışıkları açık bırakmakla verilen zararla eşdeğer olduğunu ortaya koymuştu.

28 Ağustos 2007 Salı

Tatil için gelenlere küresel mesaj


Bodrum'un gözde mekanlarından Beyaz Beach, tesis içinde açılan 'Küresel ısınma bahçesi' ile dikkatleri çekiyor. Yapay bir kirliliğin oluşturulduğu bahçede; panolarla İngilizce ve Türkçe olarak bu kirliliğin sonucunda, 2025 yılında Türkiye'nin alacağı hal gösteriliyor. Beyaz Beach yönetimi, amaçlarının; son yıllarda ülkemizin ve dünyanın başlıca problemlerinden biri haline gelen küresel ısınmaya dikkat çekmek ve tesislerinde ağırladıkları misafirlerine toplumsal bir mesaj vermek olduğunu söyledi.